Edirneyi ilk geçen yıl gördüm.. Kardeşlerimle birlikte gitmiştik ve ben çok etkilenmiştim sağlık müzesinden! yolculuğumuza çıkışımız ve bütün bunlar beni çok etkilemişti...
Tekrar gelip görmeyi çok istiyordum! Çok şükür ki iki hafta önce tekrar gelip ziyaret etmek nasip oldu... Size burada sağlık müzesini anlatmak istiyorum. İlk bizi Selimiye cami tüm ihtişamı ile karşılamış ve buram buram tarih kokan görkemi ile...
Selimiye caminin ardından en çok ziyaret edilen ikinci mekandır Sağlık Müzesi
İkinci Beyazıt Külliyesi Sağlık müzesi (Ziyarete açık günler Pazartesi hariç her gün)
Edirne de İkinci Beyazıt Külliyesinin içinde bulunan müze: Külliye içinde 1488'den beri yer alan darüş'şifa (Hastane), 1886-1887 Osmanlı Rus Savaşı'na kadar aralıksız 400 yıl hastalara hizmet vermiş. Ruh ve akıl hastalarına müzik,su sesi ve güzel kokularla tedavi edildikleri bu tarihi mekan 1997 yılından bu yana Trakya Üniversitesi / Trakya Üniversitesi tarafından müze olarak kullanılmaktadır. Türkiye'nin tek sağlık müzesidir. Müzede,hekimliğin gelişmesi ve değişik sağlık hizmetleri hakkında geniş bilgiler içeren odalar bulunmaktadır. İlk girdiğim an çok etkilenmiştim. İlk girişte yatan hasta maketi,tedavi odaları ve o döneme ait eczane ve eczane için yapılan bitki şurupları. Şurupların nasıl yapıldığı. Her şey o kadar canlı canlandırılmış ki maketleri canlı zannettim! O tarihte yaşananlar maket bile olsa izleri yüzlerine yansımıştı. Yada ben öyle hissettim!!! Eczanede çok etkileyiciydi... O dönemlerde her şey bitkiden hazırlanıyormuş.Günümüzde de ilaçların ham maddeleri bitkisel olarak hazırlandığını okudum,bir çoğunun. Ama o dönemde yaşayan insanlar nasıl dayandılar o acılara? Odaların birinde tedavi olmak amacıyla yılan ve horozla ilgili maketler vardı ve çok ilginçti.
Diğer bir odada ise bir çocuğun başından ameliyat edilmesini canlandıran maket,çok düşündürücüydü.Her bir oda hepsi ayrı ayrı bir hikaye ve ayrı ayrı bir hüznü anlatıyordu!!!
Edirne'ye giderseniz Selimiye Cami- Sağlık Müzesini ziyaret etmeden gezinizi bitirmeyin...Sevgilerimle...
0 yorum:
Yorum Gönder